Laiklik İlkesi
Cumhuriyetin ve özgürlüğün en önemli ve en temel ilkelerinden biri olarak ele alınan laiklik ilkesi son zamanlarda ön plana çıkmaktadır. Aynı zamanda Atatürkçü düşünce yapısı içerisinde yer alan en önemli ilkelerden biridir.
Laik kelimesi tam olarak evrensel anlamda kullanılmış olan bir ifadeye sahip olmak ile beraber Türkiye Cumhuriyeti içinde kesinlikle değiştirilemez bir kanun içerisinde yerini almaktadır. Özellikle bir devlet içerisinde yaşamakta olan her vatandaşın eşit ve özgürlüğünü koruyan en önemli ilkeler arasında bulunmaktadır. Bu neden ile birçok kişi laiklik ilkesinin tam olarak ne anlama geldiğini ve özellikle ne olduğunu en doğru bir şekilde öğrenmeye çalışmaktadır.
Laik olgusu genel anlamı ile kelime bazında ele alındığı zaman dini olmayan kurum ve herhangi bir düşünce yapısı anlamına gelmektedir. Laiklik olgusu ise laik olgusundan daha geniş bir kullanım ile din ve devlet işlerinin birbirinden tamamı ile ayrılması, kesinlikle karıştırılmaması ve de din ile vicdan özgürlüğünün tam bir şekilde güvence altına alınmış olması demektir. Bu konu ile ilgili Atatürk şu açıklayıcı önemli sözleri ile getirmiştir. “Her birey, istediğini düşünerek istediğine inanmak, kendine özgü istediği bir siyasal fikre sahip olmak ve bu fikrin gerekliliklerine bağlı olduğu dinin gerekliliklerini yapma ya da yapmama özgürlüğüne sahiptir.”
Özellikle bakıldığı üzere laiklik ilkesi din ve vicdan özgürlüğünü olabildiğince ön plana çıkarmakta olup bunun koruyuculuğunu yapmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti kanunları içerisinde yer alan laiklik ilkesi bilindiği üzere değiştirilemez ve değiştirilmesi söz konusu dahi edilemez derecede yer almaktadır. Tam da bu yönü ile aslında insanları ve devletleri sömürmekten ya da bir ağlılık altında sıkı kurallar ile tutmaktan ziyade her yönü ile bağımsız ve dini açıdan özgür insanlar için olması gereken oldukça önemli bir ilke olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sayede ülkede yaşamakta olan insanlar özgür bir yaşam alanı bulmuş olacaklardır.
Laiklik ilkesi kelime anlamı ile kapsadığı ve içine aldığı pek çok unsur ile beraber farklı özelliklere de sahiptir. Bu konuda Atatürk’ün bizlere sunmuş olduğu laiklik ilkesini tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bilmesi, anlaması, özümlemesi özgürlük ve vicdan açısından oldukça çok önemli bir husustur. Laiklik ilkesinde yer alan bazı özellikler ise şunlardır:
- Din ve mezhep hiçbir şekilde ayrımı gözetilmeksizin her birey kanun önünde tamamen eşittir.
- Yönetim, hukuk ve eğitim alanları gibi birçok alanda akıl ve bilim esas alınmaktadır.
- Toplumun mevcut durumdaki ihtiyaçları göz önünde bulundurulmak sureti ile devlet yönetimi; akla, bilime ve gerçeklere bağlı şekilde ele alınıp hareket noktası belirlenir.
- Devlet çeşitli din ve mezheplere farklı açıda olan ve hatta bunlara inanmayan insanlara da inanan insanlara olduğu gibi her zaman aynı oranda uzaklıkta yer almaktadır.
- Laiklik ilkesi, toplumun tüm açıdan dini gerekliliklerini sosyal bir ihtiyaç olarak ele almaktadır.
- Din ve mezhepten dolayı kaynaklanan her türlü sınıf farklılıkları laiklik ilkesi sayesinde ortadan tam olarak kaldırılır.
Yukarıda yer verilen özellikler sayesinde din ve devlet işleri birbirinden ayrılarak insanların din ve vicdan özgürlüğü sağlıklı bir şekilde sağlanmış olmaktadır. Ayrıca laiklik ilkesi ile akla, bilime ve yararlı her türlü gerçeğe dayalı özgürce modern bir toplum tipi üzerinden devlet sistemi eşliğinde Türkiye’nin hedeflediği çağdaşlaşma seviyesi güçlendirilmiştir.
Kaynakça
Türk Tarih Kurumu: Belleten Dergisi, Kasım 1988, Cilt LII, Sayı 204, Sayfa 810-824 / Yücel, Prof. Dr. Yaşar: Atatürk İlkeleri.