Atatürk’ün Üniversite Hayatı
Atatürk’ün üniversite hayatı olarak bilinen dönemi Kara Harp Okulu’na girişi ile başlamaktadır. Subay olmak isteyen ve ortaokul ile lise eğitimini askeri okullarda geçiren Mustafa Kemal, liseden mezun olduktan sonra İstanbul’a gelerek Harp Akademisi’ne giriş yapmıştır.
Atatürk’ün Kara Harp Okulu’na Girişi
Mustafa Kemal’in lise yılları Manastır Askeri Lisesi’nde geçmiş ve buradan 1898 yılında mezun olmuştur. Sonrasında ise subay olmak istediği için İstanbul’da bulunan Harp Okulu’na gelmiştir. 1899 yılında Rumeli’den ilk kez dışarıya çıkan Mustafa Kemal, İstanbul Pangaltı’da bulunan Harbiye mektebine girmiştir.
Sahip olduğu birikimi ile hemen yeni okulunda dikkat çekecek olan Mustafa Kemal, 13 Mart 1899 tarihinde 1283 apolet numarası ile birlikte okula giriş yapmıştır. Kendisinin anısına Harp Okulu’nda 1283 apolet numarası mezuniyet ve kabul törenlerinde anılmaktadır.
İlk giriş yaptığı yıl Mustafa Kemal, birinci sınıfların ilk kısmında yer aldı. Bazı kaynaklarda okula o yıl giriş yapan öğrenci sayısı 900, bazı kaynaklarda ise 700 olarak geçmektedir. Harp Okulu komutanı olan Mustafa Zeki Paşa son derece bilgili ve mesleğinde başarılı birisidir. Özellikle okumaya olan düşkünlüğü sebebiyle öğrencilerine de okuma tutkusunu aşılamak istemektedir. Zeki Paşa, Batılı anlamda bir eğitim verilmesi için okuldaki tüm kadroları ve müfredatı ayarlamıştır. Geçmiş dönemler bir kenara bırakılarak okulda Alman, Fransız ve Belçika harp okullarının ders programları takip edilir. Talim ve terbiye açısından harp okulu böylece yeni bir aşamaya geçmiştir. Mustafa Kemal ve diğer öğrencilerin de en büyük şanslarından birisi böyle bir döneme denk gelerek öğrenciliğe başlamaları olmuştur.
Okula başladıktan sonra Mustafa Kemal, birikimi ve zekası sayesinde öne çıkarak sınıf çavuşu olarak görevlendirildi. Bu sınıfta uzun yıllar dostluğu devam edecek Ali Fuat Cebesoy ve Asım Gündüz ile de tanıştı. Okulun birinci ve ikinci yılında Mustafa Kemal çok çalıştı ve elde edebildiği tüm olanakları kullanmak istedi. Özellikle Avrupa’da olan bitenlere, yeniliklere, askerlik alanındaki gelişmelere yakından ilgi duyuyordu. Dersleriyle de yakından ilgilenen Mustafa Kemal, bu başarısının sonucu olarak üçüncü sınıfta sekizinci dereceye ulaştı ve kurmay olmaya hak kazandı.
İlgili İçerikler
Atatürk’ün Gençliği
Mustafa Kemal’in Teğmen Oluşu
Mustafa Kemal’in üniversite yılları için en önemli olayların başında şüphesiz teğmen oluşu gelir. 10 Ocak 1902 yılında teğmen rütbesi ile Harp Akademisi’ne başlayan Mustafa Kemal artık eğitim hayatının son evresine girmiş bulunuyordu. Sınıfında süvari ve topçu okullarından gelmiş olan toplam 43 öğrenci bulunuyordu. O dönemde Harp Okulu üç yıl ve bir tür devamı olan Harp Akademisi de üç yıl olarak sürüyordu. Toplamda 6 yıl olarak görülen üniversite yaşamı boyunca Mustafa Kemal her zaman büyük başarılar elde etmeyi başardı.
Harp Akademisi’nde dikkat çeken birisi olduğunu ilk fark eden isimlerden birisi Osman Nizami Paşa oldu. Osman Paşa, Mustafa Kemal hakkında her zaman iyi ve olumlu sözler söylemekten geri kalmadı. Harp Akademisi’nde görev alan öğretmenler dönemin en iyi hocalarından oluşuyordu. Farklı diller bilen, iyi yetişen ve dönemsel gelişmeleri yakından takip eden bu isimler Mustafa Kemal’in daha da bilgi elde etmesi açısından büyük yarar gösteriyordu. Mustafa Kemal de dil bilmesinin avantajı ile birlikte çok fazla kitap okuyordu. Atatürk’ün okuduğu kitaplar bu dönemde başta tarih olmak üzere edebiyat, felsefe ve dinler tarihi gibi kitaplardan oluşuyordu. Fransızcasını da daha ileri seviyeye taşımak için Atatürk, özel öğretmenlerden dersler alıyordu. Fransızcayı iyi derecede algılamaya başlaması sonrasında özellikle Paris’te bulunan Jön Türkler hakkında yakından fikir edinebiliyordu.
Jön Türkler olarak adlandırılan ve yurtdışında sürgünde bulunan yenilikçi aydınlar Mustafa Kemal’in zihinsel yapısının gelişmesinde etkili oluyordu. Ülkenin mevcut düzende ilerlemeyeceği ve bu şekilde kötü sonuçlar alınacağını sebepleri ile açıklayan Jön Türkler’e Mustafa Kemal de katılıyor ancak bu sorunları çözmek için etkili adımlar atmak gerektiğini sınıf arkadaşları ile tartışıyordu. Özellikle bu dönemde okulda çıkarılan gazetede kendisinin de yazıları yer alıyor ve Batılı modern ordunun gereklilikleri üzerine fikirler öne sürüyordu.
Gazetede yazılanların dönemin yönetici kadrolarını rahatsız etmesi üzerine Mustafa Kemal ve gazeteyi çıkaran arkadaşları uyarı aldı. Ancak Atatürk ve arkadaşları el altından gazeteyi çıkarmaya devam etti. Fakat bir muhbir tarafından ele verildiler ve Atatürk birkaç ay hapiste kaldı. 11 Ocak 1905’te ise okulunu beşincilikle bitiren Mustafa Kemal, subaylığının yanında ileride yeni bir devletin temellerini atacak bir isim olarak mezun oldu.